Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya, “Saadet Partisi olarak elbette biz de seçmenin verdiği mesajları okuyor ve değerlendirmeye çalışıyoruz. Bu mesajları da dikkate alarak hizmet yolunda daha güçlü ve emin adımlarla devam edeceğiz.” dedi.
Kaya, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri’nin birkaç münferit hadiseye rağmen demokratik bir olgunlukla gerçekleştirildiğini söyledi.
Milletin, 5 yıllık süreyle yerel yöneticilerini seçtiğini ifade eden Kaya, “Saadet Partisi olarak elbette biz de seçmenin verdiği mesajları okuyor ve değerlendirmeye çalışıyoruz. Buna dair değerlendirmelerimiz yetkili kurullarımızda ve ilgili siyasal ortamlarda devam edecek. Bu mesajları da dikkate alarak hizmet yolunda daha güçlü ve emin adımlarla devam edeceğiz.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim gecesi konuşmasında demokrasi vurgusu yaptığını aktaran Kaya, artık milletin kamplaşma ve kutuplaşmadan yorulduğunu, suni gündemler yerine ülkenin gerçek gündemi olan hukuk, adalet, ekonomi ve deprem bölgesinin sorunlarının çözümü ile bölgesel huzur ve barışın tesisine odaklanılması gerektiğini belirtti. Sandığın verdiği en önemli mesajlardan birinin de milli iradeye saygı olduğuna dikkati çeken Kaya, şöyle devam etti:
“Bu seçimde sandığın verdiği en önemli mesajlardan biri de kayyum uygulamalarının millet tarafından onaylanmadığı mesajıdır. Umarım iktidar partisi bu mesajı almıştır. OHAL döneminde getirilen bu olağanüstü kanun hükmünde kararnamelerden vazgeçerek belediyelerin faaliyetlerini daha önceki mevzuatımızın yeterli hükümleri çerçevesinde denetleme yoluna giderek ülkemizin normalleşmesini ve hukuk devletine dönülmesini bir kez daha diliyorum.”
Kaya, Van İl Seçim Kurulunun, DEM Parti’li Abdullah Zeydan’ın Van Büyükşehir Belediye Başkanı “seçilmemiş sayılması” ve mazbatanın ikinci sıradaki adaya verilmesine yönelik kararına da tepki gösterdi.
“Yargının sopa olarak kullanıldığını ve milli irade gaspının millette tepkiye yol açtığını” öne süren Kaya, şunları kaydetti:
“Vatandaşlarımız elbette haksız ve hukuksuz uygulamalara karşı demokratik haklarını bütün meşru zeminlerde kullanacaklardır. Onlardan talebimiz, asla ve asla meşru zeminlerden ayrılmadan demokratik tepkilerini ortaya koymaları. Kendilerini gayri resmi zeminlere çekmeye çalışan iç ve dış odakların da oyununa gelmesinler. Van’da yargı oyunlarıyla adeta kumpas kurularak seçimden sadece iki gün önce adayın, kamuoyunun, seçmenlerin haberdar olmadığı ama seçimden sonra neyin kurgulanmak istendiği açık ve net olan bu yargı operasyonuna başta Yüksek Seçim Kurulu, iktidar ve bütün muhalefet partileri olarak el birliğiyle karşı duralım. Van’ımıza, bölgemize, ülkemize ve coğrafyamıza artık çatışmanın olmadığı, hukuk devletinin ve demokrasinin işlediği bir siyasal süreci hep beraber getirelim.”