Dünya sahnesinde giderek daha etkili bir konuma gelen BRICS ülkeleri, küresel ekonomi ve siyasette önemli bir güç olarak kabul ediliyor.
Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika Cumhuriyeti’nin oluşturduğu bu grup, 2024’te Mısır, Etiyopya, İran ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin katılımıyla çok uluslu bir yapı haline geldi.
Yeni üyelerin katılımıyla birlikte BRICS’in toplam ekonomik büyüklüğü 29,5 trilyon dolara ulaşırken küresel ekonomideki payları ise yüzde 28 oldu.
Toplam nüfusu ise yaklaşık 3,5 milyara çıkarak dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 44’üne tekabül ediyor.
DOLARIN HEGEMONYASI YIKILMAK İSTENİYOR
BRICS ülkeleri, Batı’nın hegemonyasına meydan okuyarak jeopolitik ve ekonomik anlamda kendilerini güçlü bir şekilde ortaya koymayı ve uluslararası ticaret ile finans sisteminde ABD Doları’na olan bağımlılığı azaltmayı hedefliyor.
Alternatif bir finansal sistem oluşturmaya yönelik adımlar da atan BRICS, IMF ve Dünya Bankası’na alternatif yaratmak ve üye ülkelerdeki dolarsızlaşma sürecini desteklemek için 2015’te Yeni Kalkınma Bankası’nı (NDB) kurdu.
AYNI MERKEZDEN İKİ FARKLI AÇIKLAMA
Dünya siyaseti ve ekonomisindeki rolünün daha da güçlenmesi beklenen BRICS ülkelerine karşı Türkiye son dönemde ilgisini artırsa da ihtiyatlı davranmaya devam ediyor.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Çin ziyareti sırasındaki açıklamaları Türkiye’nin bu konudaki istekliliğini ortaya koydu ancak Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in söylemleri ise BRICS üyeliği hakkında hala net bir karar verilmediğini gözler önüne serdi.
FİDAN’DAN BRICS SORUSUNA YANIT
Hakan Fidan, ‘Dışişleri Bakanı’ sıfatıyla 3-5 Haziran tarihlerinde ilk kez Çin’i ziyaret etti.
Ziyaretin ardından yapılan açıklamalarda, Fidan’ın Türkiye’nin BRICS’e katılma isteği üzerine dikkat çeken sözleri öne çıktı.
Fidan, “Ankara, BRICS’e katılmak ister mi?” sorusuna, “Elbette isteriz, neden istemeyelim. AB ile Gümrük Birliği anlaşmamız var, aynı zamanda BRICS gibi farklı platformlarda, partner ülkelerle işbirlikleri için yeni fırsatlara bakıyoruz” şeklinde bir yanıt verdi.
KREMLİN OLUMLU KARŞILADI
Bu açıklamalar, Rusya tarafından da olumlu bir şekilde karşılandı.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Türkiye’nin BRICS’e ilgisini memnuniyetle karşıladıklarını belirterek, bu durumun gelecek BRICS zirvesinin gündeminde olacağını vurguladı. Dmitriy Peskov, “Elbette bu ilgi, Rusya’nın başkanlığında hazırlanan BRICS zirvesinin de gündeminde olacak” dedi.
Bu gelişmelerin ardından Hakan Fidan, 10-11 Haziran’da gerçekleşen Rusya’nın dönem başkanlığını yaptığı BRICS’in Dışişleri Bakanları Toplantısı’na katıldı.
PUTİN’DEN TÜRKİYE İÇİN BATI ELEŞTİRİSİ
Aynı tarihlerde açıklamalarda bulunan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de Türkiye’nin batıyla olan ekonomik ilişkilerine değindi.
St. Petersburg Uluslararası Ekonomik Forumu’nda konuşan Putin, Türkiye’nin Batılı finans kuruluşlarından aldığı krediler ve yaptığı yatırımlara dikkat çekti.
Vladimir Putin, Türkiye’nin Rusya ile ticari ve ekonomik ilişkilerinin kısıtlanmasının Türk ekonomisi için zararlı olabileceğini vurgulayarak, “Bana öyle geliyor ki Türkiye’de hükümetin ekonomik bloğu son zamanlarda kredi almaya, yatırım yapmaya, Batılı finans kuruluşlarından hibe almaya ağırlık veriyor. Bu muhtemelen kötü bir şey değil ama eğer Rusya ile ticari ve ekonomik ilişkilerin kısıtlanmasıyla bağlantılı olursa, o zaman Türk ekonomisinin kazancından çok kaybı olur. Bana göre böyle bir tehdit var” ifadelerini kullandı.,
ŞİMŞEK, ANA ORTAĞIN AVRUPA OLDUĞUNU VURGULADI
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın BRICS’e üyelik isteğini açıklamasının ardından, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ise konuya dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Şimşek, Londra’da düzenlenen Chatham House Konferansı’nda, Türkiye’nin ana ortağının Avrupa Birliği olduğunu ve AB’den ayrılamayacağını vurguladı.
Şimşek, “AB ticari yatırımlar ve turizm akışı açısından ana ortağımız olmayı sürdürüyor, dolayısıyla ayrışamayız. Bu nedenle (AB’ye) odaklanmaya devam ediyoruz” dedi.