İstanbul il kongresinin üç sonucu olacağını dile getiren Özgür Özel, “Bir tanesi bir sayısal sonucu var. Bugün onunla meşgul olacak değiliz. İkincisi, bir psikolojik sonucu var. Ama üçüncüsü, İstanbul bir tercihte bulundu. İstanbul, Türkiye’deki 6 delegeden birini belirleyen bir il” ifadelerini kullandı.
Özel, partisinin Yozgat İl Başkanlığında yaptığı açıklamada, kurultay öncesi ilk il ziyaretini Yozgat’a gerçekleştirdiğini, ulaşabildikleri kadarla gideceklerini söyledi.
Özellikle kongrelerine katılamadığı illeri mutlaka ziyaret etmek istediğini dile getiren Özel, CHP’yi baba evi olarak gördüğünü, Türkiye’nin 81 ilinde, tüm ilçe ve beldelerinde CHP’lilerin ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının hepsinin baba evlerinin bulunduğunu belirtti.
“Filistin’de büyük acı var”
Özel, Filistin ve İsrail’in karşılıklı saldırılarına değinerek, “Filistin’de kan akıyor ve Filistin’de büyük bir acı var. Şüphesiz olaylar, Hamas’ın kınadığımız ve sivilleri de hedef alan daha doğrusu hedef gözetmeden sivil yerleşim birimlerine yaptığı saldırıyla, terör eylemleriyle yeniden başladı. Ancak İsrail’in Filistin üzerindeki işgali ve Filistin halkının uzun süredir uğradığı şiddet, işgal ve yaşanan mezalimi bir kez daha kınıyoruz. Her iki tarafa birden sivillerin hedef alınmamasını, bunun bir insanlık suçu olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz. Kanın durmasını ve uluslararası toplumun müzakerelerin önünü hızla açmasını ve uzun yıllardır süren işgal ve zulmün de son bulmasını İsrail ya da Filistin vatandaşı tek bir sivilin kanının akmamasını, annelerin gözünün yaşlı kalmamasını temenni ederiz.” diye konuştu.
“Sadaka gibi bir rakam açıkladılar”
Herkesin son Bakanlar Kurulu toplantısından bir 100’üncü yıl coşkusu beklediğini dile getiren Özel, şunları kaydetti:
“Bu 100. yılda elbette devletin çok daha büyük kucaklaşmalar yapması, devletin devletliğini göstermesi bekleniyor. Ama herkes hiç değilse bütün emeklileri kapsayacak ve bu ekonomik krizde hiç olmazsa emeklilerimize rahat nefes aldıracak bir müjde beklerken adeta o toplantıdan şaka gibi alay eder gibi sadaka gibi bir rakam açıkladılar. Rakam tamamen yetersiz, beklentilerin çok gerisinde. Bir sefere mahsus olması yerine, bundan sonra her sene 29 Ekim’de verilecek bir ikramiye müjdesini beklerdik. Rakamın bunun en az üç katı olmasını mutlaka beklerdik. En düşük emekli maaşının yükseltilmesini beklerdik. Hiçbirisi olmadı. Kimse emekliyken bile bile çalışmıyor ama çalışan emeklileri çalışmak zorunda olan emeklileri kapsam dışında bırakmış olmalarını da affedilir bulmuyoruz.”